Dergiler

BUGÜN GAZZEDE OLANLAR 80 YIL ÖNCE KIRIMDA Sovyetler Birliği, 1922’de kurulmasının ardından Kırım Tatarlarını “özerk yerli nüfus” olarak tanıdı. O yıllarda Kırım Tatarları kütüphaneleriyle, eğitim kurumlarıyla kendi kültürlerini yaşayabilen ve yaşatabilen Müslüman-Türk halkıydı ve hatta kırım Tatarcası Rusça ile birlikte özerk yönetimin resmi diliydi. Sayıyı Okumak İçin veya İndirmek İçin Tıklayınız

Kıymetli Okurlarımız, Büyük İslam gezgini İbn Battûta’nın, “Yolculuk seni önce öksüz bırakır, sonra ise iyi bir hikâye anlatıcısına dönüştürür” dediği rivayet edilir. Doğrusu bu söz bizleri her ne kadar düşünmeye sevk etse de her yolculuğun böyle olacağının garantisi yoktur. Biz de bu duruma uzun soluklu bir yolculuk boyunca şahitlik ettik:…

ZUMLE KARŞI ŞUURUMUZ DEVAM EDİYOR MU ? İnsan unutkan bir canlıdır. Bazıları buna delil olarak insan kelimesinin unutmak anlamına gelen nisyan kelimesinden türediğini bile söyler… Sayıyı Okumak İçin veya İndirmek İçin Tıklayınız

RAMAZANLIK Beyoğlu Anadolu İmam Hatip Lisesi Cumalık Gazetesi Özel Sayı Sayıyı Okumak İçin veya İndirmek İçin Tıklayınız

İKİ BAYRAM ARASINDA DEĞİLSE NE ZAMANDIR BİZE DÜĞÜN? Halk arasında çokça söylenir ya, iki bayram arasında düğün olmaz diye bu sözün asıl delaletini bir kenara bırakarak çocukken bende hep uyandırdığı soruyu açık etmek istiyorum. Sayıyı Okumak İçin veya İndirmek İçin Tıklayınız

HANGİ YOL BERAATA ÇIKAR? Bir nehre baktığımızda suyun akıp gittiğini görürüz ama nehrin olduğu yerde durduğunu zannederiz. Halbuki nehir dediğimiz akıp giden sudan başka nedir ki? Sayıyı Okumak İçin veya İndirmek İçin Tıklayınız

ZULMÜN DEVASI MİRAÇTA! Bizlere öğrettikleri dolayısıyla bir öğüt niteliğinde adeta bu gece. Öyle ki onu idrak edip uygulamaya geçirdiğimiz vakit yani kendi hayatımızı ona göre idame ettirdiğimiz vakit Allahın bizden istediğini yerine getirebilecek hale geleceğiz. Bununla da kalmayacak Allah’ın yardımıyla zulüm altında olan cümle Müslüman da gerçek anlamda hürriyetlerine kavuşacaktır.…

YİNE NİSYAN İLLETİMİZ TUTMASIN! Dün Regaip Kandili’ydi. Dindarlığımızın ayyuka çıktığı, dünya telaşesine dini vazifelerimizi de sığdırabileceğimizi anladığımız üç aylara ulaştık. Elbette ki bu aylarda din ile bu denli haşır neşir olmamızda bir beis yok. Zira Peygamber Efendimiz bu ayların, özellikle ramazan ayının faziletini o kadar çok zikretmiş ki bu aziz…

Üstat Necip Fazıl Utansın sininde ‘Eski Çinar Şimdi Noel Agacı” diyor. Bundan 60 yl once bir sairin son yakinmalarydı belkide bu. Sayıyı Okumak İçin veya İndirmek İçin Tıklayınız

Dünya üzerinde herhangi iki şeyin hiçbir kasıt olmaksızın kendi kendisine rast gelmesi durumu bizim dilimiz ve anlayışımız arasına ne zaman yerleşti? Oysa bizim hayatımızda tevafuklar vardı. Tevafuk tesadüfün aksine bir araya gelmesi letafet meydana getiren kişi yahut olguların bir uyum içinde Allah’ın iradesiyle bir araya gelmesini ifade etmekteydi. Tesadüf başı…